
Gelecek Senaryoları / Instagram
İçindekiler
Instagram’ın geleceği hakkında oldukça fazla bilgi kirliliği ve efsaneler var. İnternet’te yapacağınız küçük bir arama ile tüm bu bilgi kirliliği ve efsanenin iç içe geçtiğini görebilirsiniz. Böylesi bir karmaşanın içinde gerçekten Instagram’ın geleceğinde bizleri nelerin beklediğini, hangi özelliklerin yapım aşamasında olduğunu, gelen yeni özelliklerin gelecekte nereye evrileceğini sizlerle paylaşacağız. Yeni serimizde yapacağınız yorum ve katkılar ile bizde gelecek senaryolarımızı sizlerle birlikte geliştireceğiz.
Şimdi başlayalım, Öncelikle Instagram deyince unutmamamız gereken bir kural var. O da “Instagram’da her şey algoritmalar ile olur” Bu bilgi Instagram’ın kalbidir.
İnsan Pazarlaması
Evet, böyle bir başlık size garip gelmiş olabilir. ‘Ne demek istiyor?’ Diye düşünebilirsiniz.
Şu olayı son birkaç yılda çokça duydunuz, okudunuz, denediniz ve işe yaradığını gördünüz. Olay tam olarak şu şekilde; akıllı telefonunuz yanında bir kelimeyi ya da bir ismi sürekli tekrarlarsanız onunla alakalı bir reklam mutlaka görürsünüz. Gerek sosyal medya hesaplarınızda, gerekse internet’te dolaşırken yoğun olarak o bahsettiğiniz şeyin reklamına maruz kalırsınız. Mark Zuckerberg’in başı buna benzer birçok bilgi sızdırma ya da dinleme, izleme olaylarıyla dertteydi hatırlarsanız. Asıl sorun akıllı telefonunuzun dinlenmesi değil yaptığınız tüm aratmaları ve beğendiğiniz tüm video, resim gibi içeriklerinde kayıt altına alınıp analiz edilmesi. Kulağa korkunç geliyor değil mi?
Bu konuyu daha iyi anlamanız için küçük bir bilgi verip asıl konumuza giriş yapalım. Facebook etkileşim içinde bulunduğunuz 30 ila 50 arası gönderi arasında analiz yaparak sizin siyasi görüşünüzü büyük oranda doğru olarak tahmin edebilmekte. Yani bu şu demek oluyor; sosyal medyalar sizin için eğlence aracı olabilir ama Mark için tamamen sizin bilgileriniz, görüşleriniz ve isteklerinizi öğrenmeye ve analiz etmeye yarayan bunların sonucunda da elde edilen bilgilerden para kazandıran bir iş sadece.
Gelelim Instagram Gelecek Senaryomuza
Muhtemel gelecekte kişisel bilgilerinizin tamamı, zevkleriniz, düşünce eğilimleriniz, meraklarınız, sevdiğiniz, sevmediğiniz, arzuladığınız her şey analiz edilmiş ve çözülmüş olacak. Daha önceleri sevdiğiniz içerikler karşınıza çıkarılırken şimdilerde sizin yerinize karar verilerek sevdiğiniz değil size sevdirilmek isteneni seviyor olabilirsiniz.
Örnek verecek olursak; bir ayakkabı alacaksınız ve kafanızda bir ayakkabıda aradığınız özellikler belli. Ama zaten sizin düşünce yapınıza hâkim. Sevdiğiniz renkten tutun da tarzınıza kadar bilen bir algoritma size pek şans vermez. Nitekim vermiyor da. Hemen internet’te arattınız. Örnek olarak; “Kırmızı spor ayakkabı”
Sistem burada şunu yapacaktır: Toplamda 2 rengi çok seviyorsunuz. Bunlardan biri siyah, diğeri kırmızı. Siz kırmızı spor ayakkabı olarak aratma yaptığınız zaman, eğer herhangi bir marka belirtmediyseniz ilk olarak reklam veren markalar arasında en çok parayı veren markayı göreceksiniz. Eğer marka belirttiyseniz sistem sizi anahtar kelimeler üzerinden en çok para kazanacağı ürüne yönlendirecektir. Sürekli karşınıza çıkan ürünü gördükçe ona aşina olacak ve en sonunda satın alma işlemini gerçekleştireceksiniz.
Bir başka senaryoda ise durum daha kötüye gidiyor.
Satın Almak Zorundasın!
Gerçekten benim önüme ne koyulursa koyulsun onu almalı mıyım? Cevabı gelecekte büyük bir oranla; Evet. Alacaksın, almak zorundasın.
Bir reklam veren düşünelim. Lüks bir ürün satışı yapacak örnek verecek olursak, ürün lüks bir markanın pahalı bir çantası olsun. Gelecekte ürün satışı üreticiler için kolaylaşacak yapmaları gereken tek şey reklam vermek olacak.
Bu lüks çantayı satmak için önce bir hedef kitle belirlemelisiniz. Reklam veren olarak hemen belirliyoruz. Eskiden olduğu gibi yaş, tahmini gelir gibi basit işlerle uğraşmıyoruz. Önce kullanılan araba markalarını giriyoruz. Hepsi de belirli bir seviyedeki insanların kullandığı arabalar. Sonra daha önce alışveriş yaptıkları tıpkı bizim gibi lüks markaları seçiyoruz. Evlerini seçiyoruz, bankadaki para miktarlarını bile ortalama olarak seçiyoruz, nerede tatil yaptıklarını, yatlarının ve uçaklarının olup olmadığını seçtikten sonra bu iş tamamdır. Artık ürününüzü % 80’in üzerinde bir oranla sattınız demektir.
Instagram’ın dediklerini yapmazsanız ne olur?
Eğer satın almazsan Instagram sana şunu diyecek: ‘Sen bu ürünü almazsan artık bu statüye ait değilsin. Ama satın alırsan sende bizdensin.’ Kapitalist sistemin dijitalleşmiş hali gelecekte bizi baya zorlayacak hatta belki de profillerimiz de bizi seviyelendirecek işaret ve anlamlar olacak. Gerçek dünyanın yansıması sanal alem olacak.
Gelecekte şimdi masum gibi görünen sosyal medya mecraları bizim bağımlıları olduğumuz adeta 2. bir ülke gibi olacak. Her gün orada yaşayacağız. Artık çift yaşamlı bir sürece adım attık biri gerçek dünya diğeri sanal dünya ve sanal dünyanın efendileri sizi her an her saat çağırıyor. Buna karşı koymak oldukça zor çünkü herkes orada tüm olaylar önce oradan başlıyor ve gerçek hayatımızda konuştuğumuz bir konu haline geliyor. İşte sırf bu yüzden sosyal medya mecraları, hayatımızın merkezinde yer alıyor.