
DAO Nedir?
Her çeşit topluluk, birçok sebeple koordinasyon zorluklarıyla karşı karşıya kalabilir. Gelişen blok zinciri teknolojisi sayesinde ise DAO (Decentralized Autonomous Organization)’lar, yani Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar ile bu topluluklar ortak hedeflerine ulaşmak için çok daha efektif bir şekilde bir araya gelme olanağı buluyor.
Demokratik topluluklar oluşturmak için hayli kullanışlı olan DAO’ların nasıl çalıştığına bir bakalım.
Nasıl Çalışır, Ne İşe Yarar?
DAO’ların bel kemiği akıllı sözleşmelerdir. Adından anlaşıldığı gibi merkezi bir liderliğe sahip olmayan DAO’lar, blok zinciri üzerinde akıllı sözleşmeler ile oluşturulan kurallar dizisi ile “yönetilir”. Organizasyon hakkındaki kararlar, yapılan önergeler sonrasında üyeler tarafından kolektif bir oylamayla alınır.
Önergeler, ancak hissedarların çoğunluğunun onamasıyla yürürlüğe girer. Bu çoğunluğun nasıl belirlendiği DAO’dan DAO’ya değişir ve yine akıllı sözleşmeler yoluyla işler.
Tamamen otonom olan DAO’lar aynı zamanda şeffaftır ve açık kaynaklı blok zincirleri üzerinde kuruldukları için kodlarını herkes görebilir, hatta tüm finansal işlemlerini denetleyebilir.
Merkeziyetsizlik, şeffaflık ve akıllı sözleşmeler bir toplulukta birleştiğinde blok zinciri teknolojisinin belki de en demokratik kurumu var oluyor.

Dezavantajlar
Biraz da DAO’ların olumsuz yönlerinden bahsedelim.
Akıllı sözleşmelerin niteliği gereği yürürlüğe giren işlemlerin geri alınamaması DAO’lar için de önemli bir sorun teşkil ediyor.
DAO’lar Marshall Adaları ve Wyoming eyaleti gibi sınırlı örnekler haricinde hukuki bir konuma sahip değil. Kısa ve orta vadede genişletilme ihtimali konuşulan kripto paralar ve blok zinciri ile ilgili regülasyonlar, DAO’ları kısıtlayıcı bir tutum sergilerse paydaşlarının başını hayli ağrıtabilir.
Hukuki Konum
Amerika Birleşik Devletleri’nin Wyoming eyaletinde 1 Temmuz 2021’den beri DAO’lar resmen tanınıyor. Öyle ki; malvarlığı edinebiliyorlar, hissedarları ve sistemlerinin işleyişi sözleşmeler ile hukuki koruma altına alınabiliyor, hukuki işlemlerde bulunabiliyor, çalışan istihdam edebiliyor ve bankada hesap açabiliyor, belge imzalayabiliyorlar. Dolayısıyla tüzel kişiliklerini eyalet bazında da olsa kazanmış oluyorlar.
DAO’ların ilk kez bir ülke çapında tanınmasını sağlayan düzenleme, Marshall Adaları’nda yapıldı. Özelleştirilmiş merkeziyetsiz borsalar oluşturan Shipyard Software adlı şirket, düzenleme sonrasında Ada’nın ilk DAO’sunu Admiralty LLC adıyla kurdu.
Türk hukukunda ise DAO’lar şimdilik gri alanda yer alıyor. Tartışmalı bir konu olmakla beraber ve DAO’lar ile ilişkili kişilerin ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı bir kenara bırakılırsa, Borçlar Kanunu’nun 620. maddesi gereğince DAO’ların adi ortaklık sayılacağını söyleyebiliriz. Nitekim, ilgili madde “Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.” demektedir. İlerleyen zamanlarda hem DAO’lar hem de blok zincirinin diğer üyelerine dair bir düzenleme yürürlüğe konulursa elbette önemli değişiklikler meydana gelecektir. Temennimiz, muhtemel regülasyonların blok zincirinin ortaya çıkış amacına zarar vermeden uygulamaya geçirilmesi.
Kaynaklar
- https://academy.binance.com/en/articles/decentralized-autonomous-organizations-daos-explained
- https://cointelegraph.com/ethereum-for-beginners/what-is-a-decentralized-autonomous-organization-and-how-does-a-dao-work
- https://nirolution.com/decentralized-autonomous-organization/
- https://www.gsghukuk.com/tr/bultenler-yayinlar/makale-yazilar/akilli-sozlesmeler-ve-merkezi-olmayan-otonom-organizasyonlar-turk-hukukundaki-yeri.html