
Girişimcilikte Sezgiler Mi, Gerçekler Mi?
Girişimler alışılmışın tersidirler… Girişimle ilgili herhangi bir konuda kesin yargıya varamazsınız. Bu konuda ön sezilerinize de güvenemezsiniz. Aslında girişimi kayak yapmaya benzetebiliriz. Yapanlarınız varsa bilirler kayak yapmaya ilk başladığınızda hep yavaşlamak istersiniz içgüdünüz sizi yavaşlamak için geriye doğru iter ama kendinizi geriye doğru ittiğinizde daha da hızlanırsınız. Girişimler de böyle, doğal değiller ve iç güdüleriniz sizi yanıltabilir. Bunun için bazı durumlarda yapılacak şeylerin listesini belirlemeniz gerekir. Bu yazımda size böyle bir liste vereceğim. Başlığımız : “Alışkanlığımızın dışındakiler listesi.” Bu listeyi sezgilerimizi engelleyerek hazırlayacağız ki felakete doğru gitmeyelim.
1. İlk olarak yaptığınız bir hamlenin hata ile sonuçlanmasını istemiyorsanız en azından bir an durun ve düşünün. Alışkanlık dışı dediğimiz şeyler de sezgilerimize ters geldiği için düşünme gereği duymadığımız ve mantığımıza ters gelen şeylerdir. Yine kayak örneğimizde olduğu gibi siz hiç kayak eğitmeni ve koşu eğitmeni kavramlarını yan yana gördünüz mü? Kayak eğitmeni var ama koşu eğitmeni diye bir şey sanırım duyulmamıştır. Çünkü koşu temel iç güdülerimizle yapabileceğimiz bir aktivite ama kayakta sezgilerimiz bizi yanılttığı için bir eğitmene ihtiyaç duyuyoruz. Bunun dışında insanlarla ilgili olan sezgilerinize güvenebilirsiniz çünkü şimdiye kadar birçok insanla etkileşime geçtiniz fakat hayatınızın her gününde bir girişim kurmadınız değil mi? Ama girişimciler genelde insanlarla ilgili olan sezgilerine güvenmiyorlar. Mesela çok etkileyici biriyle tanışıyorlar bunun yanında birkaç şüpheleri de var ama şüphelerin ne önemi var ki adam çok etkileyici… Sonra işler rayından çıkınca diyorlar ki “Bu adamda bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordum.”
2. Kullanıcıyı çok iyi anlamak…Girişimlerde başarılı olmanız için girişimlerde uzman olmanız gerekmiyor. Girişiminizde başarılı olmanız için kullanıcı deneyiminde uzman olmanız gerekiyor. Mark Zuckerberg‘in Facebook konusunda başarılı olmasının nedeni girişim konusunda uzman olması değildi. O kullanıcılarını çok iyi anladı.
3. Evcilik oynamayın… Girişim kurmanın bazı şekilleri vardır. Genç kurucular girişim kurmanın şimdiye kadar bilinen bazı yollarından geçerler. Bunun sebebi bütün hayatları boyunca bunun için eğitilmiş olmalarıdır. Üniversitede ya da eğitim hayatınızda aldığınız dersler aslında gerçek hayatta karşılaşacağınız iş ile ilgili kısa bir tur atmak gibidir. Şöyle bir durum söz konusu, okul hayatınızdaki sınavlara çalışırken konular bellidir, neye çalışmanız gerektiği bellidir. Basit bir tahminle sınavda çıkabilecek noktaları önceden kestirebilirsiniz. Onun için hayatları boyunca öyle yada böyle bunun için eğitilen genç kurucuların girişim kurar kurmaz karşılarına çıkabilecek durumları araması şaşırtıcı değildir. Durum çok da zor değil bu tür tahminler yaparak işi zorlaştırmış olursunuz. Çoğu zaman “Şu işi nasıl yapabilirim?” sonunun cevabı “Sadece şunu yapmak” tan geçer. Bunun için sistemi kullanarak girişim kurmak işe yaramaz. Belki büyük bir şirkette çalışsanız taktikleriniz işe yarayabilir. Doğru kişiye “yalakalık” yaparak başarılı olabilirsiniz. Gece geç saatlerde patronunuza e-mail atarak üretkenmiş izlenimi vermek işe yarayabilir. Ama girişimlerde bu tür taktikler tabii ki işe yaramıyor çünkü numara yapacağınız bir patronunuz yok. Sadece kullanıcılarınız var ve kullanıcılarınızı da kandıramazsınız.
4. Girişimler çok tüketicidir… Eğer bir girişim başlatırsanız hayatınızda tahmin edemeyeceğiniz kadar yer alacak. Eğer başarılı olursanız hayatınızın büyük zamanını kapsayacak. Bugün Larry Page‘in hayatına baktığınızda size muhteşem bir yaşam gibi gelebilir ne de olsa Google‘ı kurmuş daha ne olsun? Bu yola 25 yaşında başladı ve şimdiye kadar durmadı. Her gün Google’da Larry’nin çözebileceği sorunlar var ve oda bunları çözmek zorunda. Tatile çıksa bile şirketin babası olarak bu işleri o yapmak zorunda. Asla zayıflık ve korku gösteremez.
5. Eğer üniversite öğrencisiyseniz şimdiye kadar olan hayatınız geleceğinizin nasıl olabileceğine dair biraz fikir vermiştir ve muhtemelen şimdiye kadar bir girişim kurmamışsınızdır. Eğer girişim kurup da başarılı olursanız bu sizi çok değiştirecek. Onun için düşünmeniz gereken şimdiye kadar neler yaptığınız yada ne olduğunuz değil, ne olabileceğiniz ve bunu kimin yapacağı.
6. Girişim fikrini elde etmek girişim fikrini düşünmemekten geçiyor. Eğer girişim fikrinizi düşünmeye çalışırsanız hem kötü fikirleri hem de kulağa hoş gelen kötü fikirleri düşüneceksiniz. İyi bir girişim bulmanın yolu bir adım geri atmaktır. Bilinçli olarak girişim fikirlerini düşünmeye çalışmak yerine, beyninizi bilinç altında girişim fikri oluşturan bir makineye çevirin, bu sayede girişim fikri o kadar bilinçsizce aniden ortaya çıkıverir ki, başta bir girişim fikri olduğunu bile anlamazsınız. Zihninizi girişim fikrinin bilinçsiz oluştuğu bir makineye çevirmenin en garantili yolu, kendinizi ilerleyen bir teknolojinin uç noktasına koyun yani gelecekte yaşayın.
Yazımı bir örnekle sonlandırmak istiyorum. Harvard Üniversitesi öğrencileri Robert Morris ve Trevor Blackwell İnternet üzerinde ses iletimini sağlayan yazılımı yazdılar. Bunun bir girişim olması amaçlanmamıştı. Sadece Tayvan’daki arkadaşlarıyla uzun mesafe aramalarına para vermeden konuşmak istediler. Bütün iyi girişimler bu şekilde oluşmakta. Saatlerce, günlerce kafa yormak yerine çoğu zaman ihtiyaçtan doğmakta.
4 Yorumlar
Büyük işler büyük emek ister. Ancak herşeyin başı devamlılıktır. Geçici heves olmasın kafanıza koyduğunuz şekyin arkasından gidin elinde sonunda başaracaksınızdır. Şüpheniz olmasın.
Yorumunuz için teşekkür ederim Erdem Bey. Girişimcilik sizin de söylediğiniz gibi devamlılık, istikrar ve azimle beslenir. Meyvesini almak belki uzun sürebilir fakat önemli olan inanmak ve pes etmemektir.Esen kalın…
Girişimcilik konusunu sizinle daha iyi daha verimli ve daha kapsamlı bir şekilde işliyorum teşekkürler
Sizin sayanizde girişimciliği en baştan ilmek ilmek en dogru şekilde öğreniyoruz teşekkürler faydalı bilgiler için