Özgür Yazılım Nedir?
İçindekiler
“Özgür yazılım”, kullanıcıların özgürlüğüne ve topluluğa saygı duyan yazılım demektir. Kaba taslak, kullanıcıların bir yazılımı çalıştırma, kopyalama, dağıtma, çalışma, değiştirme ve geliştirme özgürlüğüne sahip oldukları yazılım anlamına gelir. Yani, “özgür yazılım” bir fiyat değil, özgürlük meselesidir. İngilizcedeki “free” kelimesinden kaynaklı bu kavram karışıklığını gidermek için, “bedava birayı” değil “ifade özgürlüğünü” düşünmek gerekiyor. Bazı durumlarda, Fransızca ve İspanyolca’daki özgür kelimesinin karşılığı olarak “libre” yazılım kavramı da, yazılımın bedelsiz olduğu değil özgür olduğunu kastetmek için kullanılıyor.
Özgür yazılım aslında dört temel özgürlük için verilen bir mücadeledir. Bu özgürlükler:
“0” numaralı özgürlük :
Herhangi bir amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü.
1 numaralı özgürlük :
Her ne istiyorsanız onu yaptırmak için programın nasıl çalıştığını ögrenmek ve onu değiştirme özgürlüğü. Yazılımın kaynak koduna ulaşmak, bu iş için ön koşuldur.
2 numaralı özgürlük :
Kopyaları dağıtma özgürlüğü. Böylece komşunuza yardım edebilirsiniz.
3 numaralı özgürlük :
Tüm toplumun yarar sağlayabileceği şekilde programı geliştirme ve geliştirdiklerinizi (ve genel olarak değiştirilmiş sürümlerini) yayınlama özgürlüğü. Kaynak koduna erişmek, bunun için bir ön koşuldur.
1950’lerden 1970’lerin başına kadar bilgisayar kullanıcılarının özgür yazılımla ilgili yazılım hürriyetlerine sahip olmaları normaldi. Yazılım genellikle fertler arasında paylaşılır, kişilerin yazılım yaparak donanımlarını daha kullanışlı yapmalarını iyi karşılayan donanım üreticilerin tarafından dağıtılırdı. SHARE gibi kullanıcıların ve satıcıların üye olduğu kuruluşlarla yazılım değiş tokuşu kolaylaştırmak hedeflenmişti. 1970’lerin ilk yıllarında durum değişti. Yazılım masrafları hızla yükselirken büyümekte olan yazılım endüstrisi, donanım üreticilerinin bilgisayar satışıyla beraber verdikleri “yazılım demetleri”, kiraya verilen bilgisayarların kâr getirmeyen yazılım desteğiyle rekabet başladı. Bazı müşterilerin kendi ihtiyaçlarını daha iyi karşılamasıyla “özgür” yazılım masraflarının donanım masraflarıyla bütünleşmesini istemiyordu.
17 Ocak 1969’da yayınlanan Amerika Birleşik Devletleri IBM’e karşı yazısında hükumet, yazılım demetlerinin rekabet engelleyici olarak sıfatlandırdı. Bazı yazılım her zaman hürken ancak ödemeyle alınabilen yazılımlar artıyordu. 1970’ler ve 1980’lerde yazılım endüstrisi, bilgisayar programlarını sadece kullanıcıların kodu incelemesi ve değiştirmesini önleyen çalıştırılabilirler şeklinde dağıtmaya başlamasıyla teknik tedbirler almaya başladı. 1980’de telif kanunu kapsamı bilgisayar programlarını içine aldı.
1983’te Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Yapay Zekâ Laboratuvarı’ndaki hacker topluluğunun uzun süreli üyesi Richard Stallman, bilgisayar endüstrisi ve kullanıcılarının kültürel değişiminden yıldığını açıklayarak GNU projesini îlan etti. GNU işletim sistemi için yazılım geliştirmesine Ocak 1984’te başlandı. Ekim 1985’te de Özgür Yazılım Vakfı kuruldu. Kendisi hür yazılımı tanımlayarak “copyleft” yani “telif feragatı” kavramını yazılım hürriyeti garantilemek için çıkardı.
Bazı yazılım dışı endüstriler, kendi araştırma ve geliştirmeleri için özgür yazılım geliştirmeye benzer teknikler kullanmaya başladı. Mesela bilim adamları, daha açık geliştirme süreçleri ararken mikroçip gibi donanımlar da telif feragatlı lisanslarla geliştirilmeye başlandı (OpenCores projesi gibi). Creative Commons ve serbest kültür hareketi, özgür yazılım hareketinden çok etkilenmişlerdir.